Ana Sayfa > Namazın Önemi > Sen Kalbe bak dinde

Sen Kalbe bak dinde

indir

Sen kalbe bak dinde

Bazı kimseler hiç ibadet etmediği ve her çeşit günahı işlediği halde, “benim kalbim temizdir, sen kalbe bak” diyorlar. Kalp nasıl kirlenir, nasıl temizlenir?

 

Önce kalp ile yüreğin tarifini yapalım! Kalp, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalp, yürekte bulunan bir kuvvettir. Görülmez. Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir. Buna, kalp veya gönül diyoruz. Gönül, insanlarda bulunur. Hayvanlarda bulunmaz.

 

Bedendeki bütün a’za, kalbin emrindedir. His uzuvlarımızın duydukları bütün bilgiler kalpte toplanır. İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak, kalbindedir. İtikad eden, yani iman eden ve kâfir olan, kalptir. Güzel, iyi ahlâkın ve kötü huyların yeri kalptir. Kalbi temizlemek için riyâzet ve mücâhede lazımdır. Riyâzet, nefsin arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, harâmları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak lazımdır.Mücâhede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Nefsimiz, iyilik ve ibadet yapmak istemez. İyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir! Allahü teâlâ, dinleri, Peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi. Kalbi temiz olan, dinimizin emirlerine uyar, yasak ettiklerinden kaçar. Kalbi kötü olan kimse, İslamiyetten kaçar. Dinimizin emirlerini gericilik, tutuculuk olarak kabul eder. Dine uymamayı da ilericilik, uygarlık, özgürlük olarak bilir.

 

“Sen kalbe bak” demek

Namaz kılmayan ve kendisine farz olan diğer ibadetleri yapmayan kimsenin kalbi temiz olmaz. Günah işleyenlerin kalbi temiz olmaz. Günah kalbi karartır. Zaten namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Hatta namaz kılmayana kâfir diyen âlimler bile olmuştur. Namaz kılmayanın, içki içenin kalbi çok kararmış demektir. Her türlü rezaleti işleyip de, “sen kalbe bak” demek, dinsizlerin veya din cahillerinin sözüdür. Bir yazar, kitabında, bir fâsıkı överken, “Çok içki içerdi. Şarabı hamamın kurnasına koyar, oradan içerdi; fakat tertemiz, pırıl pırıl bir kalbi vardı” diyor. Allahü teâlâ ve Peygamber efendimiz, namaz kılmayanın ve içki içenin kalbi temiz olmaz buyururken, cahil yazar, böyle söylemekle Allahı ve Resulullahı yalancı çıkarmaya çalışıyor.

 

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hâsıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalp, kapkara olur.) [Harâiti]

 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alâmeti, dinin emirlerini seve seve yapmaktır. [Namaz kılmayıp günah işleyenin, (benim kalbim temiz, sen kalbe bak) demesinin ne kadar cahilce bir söz olduğu buradan da anlaşılır.] Kalp, sevgi yeridir. Sevgi bulunmayan kalp ölmüş demektir. Kalpte, ya dünya sevgisi veya Allah sevgisi bulunur.Allahı anarak, ibadet yaparak, kalpten dünya sevgisi çıkarılınca, kalp temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günah işleyince, kalp kararır, hastalanır, dünya sevgisi yerleşir ve Allah sevgisi gider. Kalbin bu hâli, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Bir bardaktaki hava çıkmadıkça içine su girmez. İçine su koyunca da, bu suyu çıkarmadan başka şey koyulmaz. Kalp de bardak gibidir. Kalbi Allah sevgisiyle doldurmak için, başka her şeyi temizlemek lazımdır. Bir kalpte iki veya daha fazla sevgi bulunamaz. Kur’an-ı kerimde, (Allah, insanın içinde iki kalp yaratmamıştır) buyuruluyor. (Ahzâb 4)

Nefs-i emmâre, dine inanmaz. Bunun için, nefsi, tezkiye etmek, kötülüklerden temizlemek ve faziletlerle doldurmak lâzımdır. Şems suresinde meâlen, (Nefsini tezkiye eden kurtuldu. Nefsini, günahta, cehalette, dalâlette bırakan zarar etti) buyuruldu.

 

Hadika’da buyuruluyor ki:

Haram işleyenlerin, sen kalbime bak, kalbim temiz demeleri yanlıştır. Kendini ve müslümanları aldatmaktır. Ancak dinin emir ve yasaklarına uyanın kalbi temiz olur. Peygamber efendimiz, (Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir. O, artık sevap işleyemez olur) buyuruyor. (Bezzar)

(Lâ ilâhe illallah) kelimesini çok söylemek, kalbi temizlemekte çok tesirlidir. Her gün, belli miktar okumak iyi olur. Abdestli ve abdestsiz söylenebilir. (c.1, m.14.)

 

Rabbimizin gazabını söndürmek için (Lâ ilâhe illallah) güzel kelimesinden daha faydalı bir şey yoktur. Bu güzel kelime, Cehenneme götüren gazabı söndürünce, daha küçük olan başka gazaplarını elbette söndürür. Bu güzel kelime, Kıyamet için ayrılmış olan 99 rahmet hazinesinin anahtarıdır. Küfür karanlıklarını, şirk pisliklerini temizlemek için, bu güzel kelimeden daha kuvvetli, hiçbir yardımcı yoktur. Bir kimse, bu kelimeye inanınca, imanın zerresi hasıl olur. (c.2, m.37)

 

Allahı anmanın, Lâ ilâhe illallah demenin faydalı olabilmesi için dinimize uymak şarttır. Farzları ve sünnetleri yapmak ve haramlardan ve şüphelilerden sakınmak lazımdır. (m.190) Kalbin Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmesi onu karartır, paslandırır. Bu pası temizlemek lazımdır. Temizleyicilerin en iyisi sünnet-i seniyyeye uymaktır. Sünnet-i seniyyeye uymak, nefsin kalbi karartan isteklerini yok eder.

 

Bir adam, “Önyargılı davranmamalı” diyerek şöyle konuşuyordu: “İçki içmeyenleri hatasız, içki içenleri hatalı sanmak çok ama çok yanlış bir düşüncedir. Kumar oynamayanları hatasız, kumar oynayanları hatalı sanmak çok ama çok yanlış bir düşüncedir. Namaz kılanları hatasız, namaz kılmayanları hatalı sanmak çok ama çok yanlış bir düşüncedir. Dine uygun tesettürlü bir bayan hatasız, tesettürsüzler hata içerisinde gibi bir duyguya kapılmak çok ama çok yanlış bir düşünce. Dürüstlük giyim kuşamla değil yetişme tarzı ve karakterle ilgilidir. İnsanları giyim kuşamıyla yargılamak çok ama çok yanlıştır. Büyük hatadır. Böyle yanlış duygu ve düşünceye kapılanlar bu yanlışlarından vazgeçmelidir.” Bu adam din cahili değil mi?

 

O adamı çok yakından tanıyorum. Din cahili değil, düzenin adamıdır, düzenbazlara yaranmak için öyle söylüyor.

Bir insanın iyi veya kötü olduğu, konuşmalarından, hareketlerinden, yaptığı işlerden anlaşılır. Bir hadis-i şerifte, (Her kaptan içindeki sızar) buyuruluyor. İmam-ı Rabbani hazretleri de, “Görünüşümüz, bâtınımızın [içimizin] alâmetidir” buyuruyor. Yunus Emre de diyor ki:

Kim ki edepsiz gezer, ergeç yolundan azar

Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.

İstisnalar hariç, bir adamın işine bak, giyinişine bak, ne mal olduğu belli olur. İstisna olanları hüküm gibi ortaya atmak yanlıştır, hem de çok yanlıştır. Birkaç örnek verelim:

 

Minare olan yerde cami var demektir. Sünnet olmak Müslümanlık alameti sayılır. Sünnetsiz birini görsek buna gayri müslim demek yanlış olur. Türk bayrakları dalgalan yerin Türkiye, polis elbisesi giyenlerin de polis olduğu anlaşılır. Ancak başka ülkede de Türk bayrağı dalgalanabilir, polis olmayan biri de, polis elbisesi giyebilir. Ama bunlar istisnadır. İstisnalara bakıp da genel bir hüküm verilemez.

Allah korkusunun alameti, haramlardan kaçmaktır. Her günahı çok tehlikeli görmelidir! Müminin alametlerinden biri de günahını çok tehlikeli görür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin günahını başucunda, hemen üstüne yıkılacak bir  dağ gibi görür. Münafık ise burnuna konmuş hemen uçacak sinek gibi görür.) [Buhari]

 

Bedenin bozuk olması, yani günah işlemek, kalbin bozuk olmasının alametidir. Açık saçık gezenlerin veya başka günah işleyenlerin, (sen, kalbe bak, kalbim temizdir) demelerinin bir kıymeti, bir doğruluğu yoktur, yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kalp bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur.) [Beyheki]

İçki içen, kumar oynayan, namaz kılmayan, açık saçık gezen, ne kadar iyi birisi olursa olsun, bir kere açıktan işlediği bir günahı vardır. O peşinen salih birisi olmayı kaybetmiş, fâsık sınıfına girmiştir. Allahınemrine isyan ediyor. Tesettürlü olan, çok kötü olsa bile, açıkça bir günahı görülmemektedir. Fahişelerin hemen hepsi açık saçık giyinir. Tesettürlü kadından da fahişe olabilir, ama bu oran çok azdır. Onun için kıyafetlerin önemi inkâr edilemez. “Dürüstlük giyim kuşamla değil” diyen cahillere itibar etmemelidir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Din cahillerinin çoğalması, kıyamet alâmetlerindendir.) [Buhari]

Etiketler: , , , ,

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Sohbete Bağlan

Dilediğiniz zaman istediğiniz her yerden sizde anında sohbete bağlanın.

*Türkiye'nin en iyi dini sohbet ve islami sohbet odasına hoş geldiniz.

DiniSohbet.NET Sitemizde islamla alakalı herseyi Dini Sohbet sitemizde bulabilirsiniz.